Serap DEMİR
05.11.2020
İNSANIN ANLAM ARAYIŞI
''Yaşamak acı çekmektir! yaşamı sürdürmek ise, bu acıya anlam katmaktır.''
Psikiyatrist Viktor E. Frankl tarafından yazılmış, yazarın kendi yaşam öyküsünü ve ardından logoterapiye giriş bilgilerini içeren özellikle depresif ve varoluşsal sıkıntılar içinde kıvranan insanların okumasının faydalı olacağını düşünmekteyim. Bu kitapla kendiniz üzerine düşünecek ve yaşam sanatında ustalaşmanın kendinize bir neden bulmaktan geçtiğini göreceksiniz.
Frankl, Nazi toplama kamplarına düşmüş ve pek çok arkadaşı ile aile üyelerini kaybetmiştir. Buna rağmen neden/nasıl yaşamaya devam edebildiğini, mutluluk-mutsuzluk gibi kavramları, kaçınılmaz acılarla baş edebilmeyi varoluşsal bir bakış açısıyla kendi hayatından yola çıkarak anlatmıştır. Her insanın hayatını anlamlı kılmanın farklı yolları olduğunu ve "anlam"ın aslında sanıldığı kadar uzaklarda ve zorlu,büyük şeylerden oluşmadığını söylüyor. Günümüzde kişisel gelişim furyasına katılarak gelişigüzel yazılmıi/yayımlanmış kitaplardan biri gibi düşünmemenizi öneririm.
Serbest bırakılan bir tutuklunun ruhsal durumunu tasvir ederken:
"Özgürlük. Bu sözcüğü kendi kendimize tekrarladık, ama anlamını kavrayamıyorduk. Bu sözcüğü yıllar boyunca o kadar çok kullanmış, buna ilişkin öyle çok hayal kurmuştuk ki, anlamını yitirmişti. Gerçekliği bilincimize işlemiyordu; özgür olduğumuz gerçeğini kavrayamıyorduk.
Bazen öyle çok dua etmiş, öyle çok beklemiş, öyle çok hayalini kurmuşuzdur ki artık hayalini kurduğumuz o şeye sahip olduğumuzda hayalimizde canlandırdığımız kadar coşku duymayız . Artık gerçekten de sahip olmanın ve 'beklenen'in gelmesinin bir anlamı kalmamıştır tıpkı onun dediği gibi…
Frankl, Nietzsche'nin şu sözünü anmayı çok seviyor: "Yaşamak için bir neden'i olan kişi, hemen her nasıl'a dayanabilir." ki bu insanoğlunu hayatta tutan tek gerçeklik gibi.
Yazar ”her şeyden önce bugün bestseller konumundaki kitabımı, kendi açımdan bir başarı olarak değil, daha çok, çağımızın içinde bulunduğu acınası durumun bir dışavurumu olarak görüyorum. Eğer yüz binlerce insan yaşamın anlamına ilişkin çok az şey vaat eden bir kitaba yöneliyorsa, bu insanların iliklerinde hissettikleri kavurucu bir sorun var demektir" can alıcı vuruşu bir kez daha yapmıştır…Sindire sindire ve dikkatle okunduğu takdirde hayat felsefenizde ciddi değişikliklere sebep olup, içinde olduğunuz boşluktan çıkmanıza yardımcı olabilir bence...
Kitaba dair genel düşüncelerimi özetlemeye çalıştığım yazımı, Viktor Frankl’nin oldukça etkilendiği Camus'den bir soruyla bitirmek isterim: ''Gerçekten ciddi olan tek bir sorun vardır... yaşam, yaşamaya değer mi? değmez mi? ''
ALTINI ÇİZDİKLERİM :
"Yaşamın anlamı üç farklı yoldan keşfedilebilir:
1. bir eser yaratarak ya da bir iş yaparak
2. bir şey yaşayarak(iyilik doğruluk güzellik gibi, doğayı ve kültürü yaşamak gibi) ya da bir insanla etkileşerek
3. kaçınılmaz acıya yönelik bir tavır geliştirerek"
''yaşanan her olay ile bizim tepkimiz arasında boş bir alan vardır. bu alan karakterimizin gücünün ortaya çıktığı yerdir.''
“bir insanın kendi kaderini ve içerdiği olanca acıyı kabul ediş yolu, kendi davasını seçiş yolu, ona, en ağır koşullar altında bile, yaşamına daha derin bir anlam katma fırsatı verir. yaşam, yiğitçe, onurlu ve özgecil olabilir. ya da bu şiddetli kendini koruma kavgasında kişi, kendi insan onurunu unutup bir hayvan düzeyine inebilir. burada, insanın, zor bir durumun sunduğu ahlaki değerlere ulaşma fırsatlarından yararlanma ya da vazgeçme arasındaki seçimi yatmaktadır. bu da, o insanın acılarına değip değmediğini belirler.”